İstanbul Kadıköy Travestileriyle Meyhanede Bir Gece

Ama bu geceyi unutulmaz kılan, masada Kadıköy’ün travestilerinin olmasıdır.

Girişte karşılayan sıcak gülümsemeler, hemen ardından kadehlerin tokuşması… Sohbet kısa sürede koyulaşır. Gündüz saklanan bütün sözler, gecenin samimiyetinde dile gelir. Birinin anlattığı çocukluk anısı, diğerinin kahkahasıyla birleşir. Sonra aniden bir şarkı yükselir, masadan biri ayağa kalkar ve dans etmeye başlar. İşte o an, meyhanenin tüm ruhu değişir.

Travestiler, sadece eğlenceyi değil, cesareti de masaya getirir. “Kendim olmaktan hiç korkmadım,” der biri, kadehini kaldırırken. Bu cümle, herkesin içinde bir yere dokunur. Çünkü meyhanede içilen sadece rakı değildir; özgürlüğün tadı da vardır.

Gecenin ilerleyen saatlerinde masadaki sohbetler itiraflara dönüşür. Gizli aşklar, yarım kalmış hikâyeler ve saklanan arzular birer birer ortaya dökülür. Kadıköy’ün travestileri, bu itirafları yargılamaz; aksine kendi sırlarını da paylaşır. Böylece gece, dostluğun ve samimiyetin en gerçek hâline bürünür.

Sabaha karşı, masadaki son kadehler kalkarken herkesin yüzünde aynı ifade vardır: “Bu gece, sadece bir meyhane gecesi değildi; hayatın saklı yüzüyle tanıştığımız bir andı.”

“Meyhanede gece sizin için nasıl başlar?”

Soru: Masaya oturduğunuzda ilk his ne oluyor?
Cevap: Önce bir huzur çöküyor içime. Kadeh masaya kondu mu, ben o an kendi hayatımdan kopuyorum. Masadakilerle göz göze gelince, biliyorum ki gece sıradan olmayacak.

“Meyhane sohbetleri denince aklınıza ne geliyor?”

Soru: Sohbetler mi, şarkılar mı öne çıkar?
Cevap: İkisi de… Ama en çok sohbet. Çünkü herkes en gizli yanlarını döküyor. Gün içinde kimseye söylemediğini, o masada paylaşabiliyorsun. Belki de rakının verdiği cesaretle ama asıl sebep samimiyet.

“O gece size yapılan en çarpıcı itiraf neydi?”

Soru: İtiraflarınızdan bahseder misiniz?
Cevap: Yanımda oturan biri bana dönüp, “Sana ilk gördüğümde dokunmak istedim” dedi. Böyle bir şeyi gündüz asla söyleyemezdi ama meyhane gecesi insanı dürüst yapıyor. Gözlerime bakarken söyledi, hâlâ unutamıyorum.

“Meyhane gecelerinde aşk var mı?”

Soru: Sizce aşk böyle ortamlarda doğar mı?
Cevap: Hem de nasıl. Bir bakış, bir şarkıda birlikte mırıldanmak… O an kiminle yan yana olduğunuz çok önemli. Kimi geceler sadece arkadaşlık kuruyorsunuz ama bazen bir kıvılcım çıkıyor. İşte o kıvılcım bütün geceyi değiştiriyor.

“Gecenin sonunda size kalan his nedir?”

Soru: O masadan kalkarken neler hissediyorsunuz?
Cevap: Yorgun ama dolu hissediyorum. Kahkahalar, gözyaşları, cesur itiraflar… Hepsi bir arada. Kadıköy’ün travestileriyle meyhanede geçirilen bir gece, aslında bir özgürlük dersi gibi.