Kadıköy’ün Paravan Arkası Geceleri Kimler Ortaya Çıkıyor?

kadıköy

Kadıköy denildiğinde çoğu kişinin aklına gündüzün kalabalık sokakları, vapur sesleri ya da Moda sahilinde içilen kahveler gelir. Oysa bu semtin gerçek yüzü geceyle birlikte ortaya çıkar. Sokak lambalarının aydınlattığı ara sokaklarda, gün boyu sıradan görünen insanlar bambaşka bir karaktere bürünür.

Gündüz dükkânında müşteriyle ilgilenen esnaf, gece gitarını alıp sahil kenarında şarkı söyleyen bir sanatçıya dönüşebilir. Üniversite yolunda elinde kitaplarla gördüğünüz genç, akşam saatlerinde bir sokak tiyatrosunda başrolü üstlenebilir. Kadıköy’ün büyüsü de tam burada gizlidir; kim olduğunuzu bir süreliğine bir kenara bırakıp farklı bir kimliğe bürünebilirsiniz.

Gece ilerledikçe barların ve küçük kafelerin ışıkları parlamaya başlar. Kapalı kapıların ardında farklı hikâyeler yazılır; kimileri yeni dostluklar kurar, kimileri yıllardır sakladığı duygularını açığa çıkarır. Yabancı gibi görünen yüzler kısa sürede samimiyetle birbirine yaklaşır.

Kadıköy’ün paravan arkasında aslında bir tür sahne vardır. Bu sahnede herkes rolünü kendisi seçer. Kimi gözlerden uzak yaşamak ister, kimi de kendini göstermekten çekinmez. Ama ne olursa olsun, bu sokakların geceleri sunduğu özgürlük ve çeşitlilik, İstanbul’un başka hiçbir yerinde kolay kolay bulunmaz.

 

– Kadıköy geceleri gerçekten bambaşka diyorsun. Ne farklı kılıyor sence?
Evet, gündüz burası bildiğimiz kalabalık bir semt gibi. Ama gece olunca perde açılıyor. Sokaklarda daha rahat, daha özgür bir hava hissediliyor. İnsanlar gündüz sakladıkları yönlerini ortaya çıkarıyor.

– Mesela kimler çıkıyor ortaya?

En basitinden, gündüz vapurda yolunu gördüğün biri gece sahilde gitar çalarken karşına çıkabilir. Esnaf bile değişiyor; sabah çay dağıtan adamı, akşam bir şiir dinletisinde mikrofonun başında görebiliyorsun.

– Kadıköy’de gecenin en çok hoşuna giden yanı ne?
Kesinlikle çeşitlilik. Aynı sokakta hem bir tiyatrocuya rastlıyorsun, hem de sessizce köşede defterine yazan bir öğrenciye. Herkes kendine küçük bir alan açıyor, kimse kimseyi yargılamıyor.

– Peki bu ortamda yabancı biri rahat eder mi?

Kesinlikle. Çünkü Kadıköy’ün en güzel yanı, yabancıları bile kısa sürede kendi parçası haline getirmesi. Bir bara girersin, yanındaki masada oturanla sohbete başlarsın, gece sonunda sanki yıllardır tanışıyormuşsun gibi ayrılırsın.

– Sence bu paravanın ardında ne var?
Aslında samimiyet var. İnsanların gerçekten kendini gösterebildiği bir alan. Kadıköy geceleri, bir nevi herkesin kendi sahnesi. Kimisi rolünü gizli oynar, kimisi ışıkların altında. Ama perde kapandığında herkes bir şekilde bu hikâyenin parçası olur.

 

Yorum gönder