Buharı Tükenmeyen Çaylar Travestilerin Modası

kadıköys

İstanbul’un sokaklarında bir gerçek vardır: Bazı hikâyeler sessizce yaşanır ama etkisi derin olur. “Travestilerin modası” dendiğinde çoğu kişinin aklına yanlış, eksik ya da önyargılı imgeler geliyor olabilir. Oysa bu kelimenin gerçeği çok daha geniş, çok daha renkli ve beklenenden çok daha insani bir dünyaya açılır.

Bir kış akşamı Kadıköy’deki bir kafede otururken bunu bir kez daha fark ediyorum. Masadaki çay bardaklarından biri yeni doldurulmuş, buharı hâlâ taze. Tam karşımdaki kadın —kendini “travesti” demekten çekinmeyen, kimliğini saklamayan, bununla barışık bir birey— fincanı eline alıp gülümsüyor:
“Bizim modamız, aslında kimliğimizle kurduğumuz barışın dışa taşmış hâli.”

Bu cümle uzun süredir zihnime yerleşen birçok şeyi açıklıyor.

Modanın ardındaki sessiz bir direniş

Travestilerin modası çoğu zaman yalnızca kıyafet ya da makyajla açıklanıyor. Oysa mesele bundan çok daha derin. Bu moda; yıllarca görünmezleştirilmeye çalışılan bir kimliğin, sonunda kendi sahnesini yaratmasıdır.

– Parlak bir ruj,
– Rengârenk bir gömlek,
– Sokakta yürürken kimseye eyvallahı olmayan bir duruş…

Bunların hepsi estetik tercihlerden çok daha fazlası:
“Buradayım ve kim olduğumdan utanmıyorum” demenin bir yolu.

Bir çayın buharında saklı sohbetler

Travesti bireylerin moda tercihleri aslında birbirleriyle kurdukları bağın da bir parçası. Sohbet ettikçe anlıyorum ki çoğu kıyafet, çoğu detay bir hikâye taşıyor.

Kimi bir dostundan aldığı bir atkının arkasındaki dayanışmayı anlatıyor…
Kimi yıllar önce kendisini yalnız hissettiğinde cesaret eden bir renk seçmiş…
Kimi ilk maaşıyla aldığı ayakkabıyı gururla saklıyor…

Bu hikâyeler bir çay bardağının buharı gibi: Görünmez ama oradalar. Hissediliyorlar.

Toplumdan kaçmadan toplumla birlikte yaşamak

Sokakta yürürken üzerindeki kıyafetin konuşulup konuşulmadığını düşünmek, çoğumuzun aklından bile geçmez. Ama travesti bireyler için moda çoğu zaman bir görünürlük mücadelesinin parçası oluyor.

Onlar için:

Moda = cesaret
Moda = kendini ifade etmek
Moda = “ben de bu şehrin bir parçasıyım” demek

Ve en önemlisi… Modaları bitmeyen bir umut.

Buharı tükenmeyen çaylar gibi…

Moda değişir, mevsimler geçer, renkler eskiyebilir.
Ama bir araya gelip içilen çayın buharı gibi bazı şeyler hep varlığını sürdürür:

– Dayanışma
– Kimliğe sahip çıkma
– Kendini ifade etme özgürlüğü
– Yaşama tutunma

Travestilerin modası tam da bu yüzden basit bir estetik tercihten ibaret değildir.
Bu moda, bir kimliğin yıllar süren yolculuğunun sessiz ama güçlü dilidir.

Bir gün bir kafede iki fincan çay görürseniz, buharı yükselirken bilirsiniz ki masada sadece çay yoktur…
Bir yaşamın bütün renkleri, tüm mücadeleleri ve tüm umutları da oradadır.

Yorum gönder