Kadıköy 2025 Travestileri Saf Tabu’nun Ötesinde Bir Hayat
Saf Tabu mu, Yoksa Sadece İnsan Olmak mı?
Toplumun hâlâ bir kısmı, travestilerin yaşamını “tabu” olarak görüyor. Oysa gerçek bambaşka. Onlar da herkes gibi sabah işe yetişiyor, kahve içiyor, arkadaşlarıyla buluşuyor. Aradaki tek fark, kimliklerini saklamadan, “ben buyum” diyerek yaşama cesaretleri. Saf tabu dedikleri şey aslında önyargının ta kendisi.
2025 Kadıköy’ünde Görünürlük
Kadıköy’de travestiler sadece gece hayatında değil, gündelik yaşamın da parçası. Moda’da bir kafede kitap okuyan, Bahariye’de alışveriş yapan ya da sahilde yürüyüşe çıkan birini görmek çok sıradanlaştı. Bu görünürlük, hem cesaret veriyor hem de normalleşmenin en önemli adımını oluşturuyor.
Mücadele ve Dayanışma
Tabii ki her şey toz pembe değil. Hâlâ ayrımcılık var, hâlâ dışlanma var. Ama 2025 Kadıköy’ünde travestiler artık yalnız değil. Dayanışma ağları, etkinlikler ve sosyal platformlar sayesinde seslerini çok daha güçlü çıkarıyorlar. Tabular yavaş yavaş yıkılıyor, yerini kabullenme ve saygı alıyor.
Bir Gelecek Hayali
“Saf tabu” olarak görülen hayatların aslında ne kadar insani olduğunu gördükçe, toplumun da bakışı değişiyor. Belki 2030’larda artık kimse travesti kelimesini tabu ile aynı cümlede anmayacak. Kadıköy, bu değişimin öncüsü olmayı sürdürüyor.
Kadıköy’de Bir Akşam
2025’in yaz akşamıydı. Kadıköy’ün ara sokaklarında dolaşan kalabalığın içinde, Deniz topuk sesleriyle yürüyordu. İnsanların bakışlarını artık umursamıyordu; çünkü yıllar boyunca öğrendiği bir şey vardı: ya kendin olursun ya da hiç olamazsın.
Deniz, bir kafede arkadaşlarıyla buluşmaya gidiyordu. Masaya oturduğunda sohbet hemen klasik bir konuya kaydı: “Bizim hayatımız hâlâ saf tabu mu?” diye sordu, hafif gülümseyerek. Arkadaşları kahkaha attı ama aslında o cümlenin içinde biraz kırgınlık, biraz da ironi vardı.
Saf Tabu Dedikleri Şey
Bir süre sessizlik oldu. Sonra Ayla söze girdi:
“Tabu dedikleri şey bizim hayatlarımız değil, insanların önyargıları. Biz işimize gidiyoruz, aşık oluyoruz, kahve içiyoruz, dertleniyoruz… yani aslında herkes gibiyiz. Ama birileri hâlâ bizi tabu yapmaya çalışıyor.”
Deniz başını salladı. Çevresinde insanlar eğleniyor, müzik çalıyordu. O an, dışarıdaki kalabalığın aslında onların hayatını hiç bilmediğini düşündü.
Kadıköy’ün Ruhu
Gece ilerledikçe masadan kalkıp Moda sahiline yürüdüler. Rüzgâr saçlarını dağıtırken, yanlarından geçen gençler onlara selam verdi. Bu küçük anlar aslında çok şey ifade ediyordu. Çünkü 10 yıl önce aynı yerde yürüseler, belki kimse bakmaya bile cesaret edemezdi.
Geleceğe Dair
Deniz gökyüzüne bakarak içinden geçirdi:
“Belki de bir gün kimse bizi ‘tabu’ diye anmayacak. Belki de sadece insanlar olarak görecekler.”
O gece Kadıköy’de, martıların çığlıklarıyla karışan kahkahaların arasında, travestilerin hikâyesi bir kez daha yazıldı. Ne tabu, ne gizli… sadece özgürce yaşanan hayatlar.
“Bizim Hayatımız Tabu Değil, Sadece Yaşanıyor”
Soru: İnsanlar hâlâ travesti yaşamını “tabu” olarak görüyor. Sen ne düşünüyorsun?
Cevap (Deniz): Tabu falan değil, aslında çok sıradan. Sabah kalkıyorum işe gidiyorum, akşam arkadaşlarımla kahve içiyorum. Ama nedense insanlar hâlâ bizi farklı bir yere koyuyor. Bence saf tabu onların kafasında, bizim hayatımızda değil.
“Kadıköy’de Sokaklar Bize Nefes Oluyor”
Soru: Kadıköy senin için ne ifade ediyor?
Cevap (Ayla): Özgürlük. Moda sahilinde yürürken, Bahariye’de alışveriş yaparken kimliğimi gizlemek zorunda değilim. İnsanlar selam veriyor, gülümsüyor. Tabii ki hâlâ sorunlar var ama Kadıköy, nefes alabildiğimiz nadir yerlerden biri.
“Moda Defilelerinden Sokağa Taşan Cesaret”
Soru: 2025’te yapılan travesti moda defilesi çok ses getirdi. Sen oradaydın, neler hissettin?
Cevap (Deniz): İnan bana, hayatımda o kadar güçlü hissettiğim başka bir an olmadı. Podyumda yürürken sadece kıyafet göstermedim, yıllarca görmezden gelinen benliğimi sergiledim. Seyircilerin alkışında şunu duydum: “Artık buradayız, görünmez değiliz.”
“Gelecek, Tabusuz Bir Dünya Olmalı”
Soru: Geleceğe dair umudun ne?
Cevap (Ayla): Belki 5 yıl sonra kimse “travesti” kelimesini tabu kelimesiyle yan yana kullanmayacak. Biz sadece insanız, kendi hikâyelerimiz var. Gelecekte bunu herkes görecek.




Yorum gönder