Travestiler 2026 Gelirken Yapılan İnce Hazırlıklar
2026’ya girerken sokakta gördüğümüz ışıklar, vitrinler, süslenmiş caddeler var ya…
İşte o kalabalığın biraz dışında, kimsenin çok fark etmediği bir hazırlık daha oluyor: travestilerin kendi aralarındaki ince, sessiz ama çok anlamlı hazırlıklar.
Televizyonda ya da haberde pek görmüyoruz, belki görsek de yüzeysel geçiliyor. Ama evlerin içinde, küçük odalarda, arkadaş gruplarında bambaşka bir dünya dönüyor aslında.
Dolapların İçinde Başlayan Hazırlık
Her şey çoğu zaman çok basit bir yerden başlıyor: dolap kapakları açılıyor.
“Bunu geçen sene giymiştim, bunu artık sevmiyorum, şu renk bana daha iyi gidiyor…”
Bazen tek başına, bazen iki üç arkadaş bir araya gelip kıyafet denemeleri yapılıyor.
Elbiseler yatağın üstüne atılıyor,
Rujlar masanın üstünde sıralanıyor,
Bir yandan “Bu çok iddialı mı acaba?” tartışmaları dönüyor.
Bu hazırlığın dışarıdan adı belki “süslenme” ama içerideki hissi başka:
“Bu gece ben de olduğum gibi görünebileceğim, kimliğimi saklamak zorunda kalmayacağım” hissi.
Saç, Makyaj ve Bitmeyen Sohbetler
Yeni yıla yaklaşırken, bazı evler sanki küçük kuaför salonuna dönüyor.
Bir travesti, diğerinin saçını yapıyor;
biri eyeliner çekiyor, diğeri “Dur, taşırdın biraz” diye gülüyor.
Arada kahve yapılıyor, bazen sigara içiliyor, bazen müzik açılıyor.
Fondöten kokusunun, saç spreyiyle karıştığı o odalarda aslında çok önemli şeyler konuşuluyor:
“Bu sene biraz daha kendim için yaşayacağım.”
“Artık kimsenin lafını o kadar kafama takmayacağım.”
“Ne olursa olsun birbirimizi bırakmayalım, olur mu?”
Dışarıdan bakınca “hazırlık” gibi görünen bu anlar, aslında terapi gibi çalışıyor.
Kimse akademik konuşmuyor, kimse resmi değil; ama herkes birbirine içini döküyor.
Güvenli Güzergâhlar, Küçük Planlar
İşin bir de hiç romantik olmayan, ama çok gerçek tarafı var: güvenlik.
2026’ya girerken, “Nereye gidelim?” sorusu tek başına yeterli değil.
Onun yanında şu sorular da var:
“Orası bizim için ne kadar güvenli?”
“Yolda yürürken laf gelir mi, taciz olur mu?”
“Taksiye mi binsek, birlikte mi yürüseydik?”
O yüzden çoğu zaman detaylı plan yapılıyor:
Aynı semtte oturanlar birlikte çıkıyor.
“Şu sokaktan gitmeyelim, geçen sene sıkıntı olmuştu” deniyor.
Geri dönüş saati bile kafada az çok belli oluyor.
Bu planlar bazen kimseye anlatılmıyor ama herkes biliyor:
Eğer bu hazırlığı yapmazlarsa, bir gecenin tadı bir anda kâbusa dönebilir.
Küçük Ev Toplantıları: Dışarı Çıkamayanların Yılı
Herkes dışarıdaki kalabalığa karışamıyor.
Bazı travestiler, yaşadığı mahalle, ailesi, komşuları ya da ekonomik şartlar nedeniyle daha görünür alanlara çıkmaya cesaret edemiyor.
İşte onlar için de 2026 hazırlığı çoğu zaman şöyle oluyor:
İki üç yakın arkadaş aynı evde toplanıyor,
Basit bir şeyler yeniyor,
Televizyonda geri sayım izleniyor,
“Bu yıl daha farklı olacak inşallah” diye dilek tutuluyor.
Belki fotoğraf bile çekilmiyor, telefon bile çok kurcalanmıyor.
Ama o evin içinde kurulan cümleler, dışarıdaki havai fişeklerden daha gerçek, daha ağır.
Toplumsal Algı Yavaş Yavaş Değişirken
Son yıllarda insanlar sosyal medyada, televizyonlarda, dizilerde farklı kimlikleri daha çok görmeye başladı.
Bu, bir anda mucize yaratmıyor elbette; ama ufak bir yumuşama var havada.
Travestiler 2026’ya hazırlanırken, bu değişimi az çok hissediyor:
Herkes hâlâ tamamen kabul görmüş değil.
Hâlâ bakışlar, fısıldaşmalar, etiketler var.
Ama aynı zamanda “Seni anlıyorum” diyen insanlar da çoğalmaya başladı.
Bu nedenle, yeni yıl hazırlığı sadece eğlenme isteği değil;
“Belki bu yıl biraz daha rahat nefes alırız” umudu da taşıyor.
Aynada Kendine Bakmak: “Ben de Bu Hayatın İçindeyim”
Hazırlığın en kritik anı belki de son dokunuştan sonra yaşanıyor.
Makyaj bittiğinde, saç düzeltildiğinde, elbise giyildiğinde… Aynanın karşısında durulan o birkaç saniye.
O anda kafadan bin tane düşünce geçiyor:
“Güzel oldum mu?”
“Acaba insanlar ne diyecek?”
“Ben böyleyim ve böyle görmek istiyorum kendimi.”
2026’ya girerken o aynanın karşısında duran kişi, yalnızca “süslenmiş bir beden” değil;
var olma mücadelesi veren bir insan aslında.
Son Söz: 2026 Sadece Takvim Değişimi Değil
Travestiler için yıl değişimi, sadece takvim yaprağının kopması değil.
Yeni yıl; yeni bir cesaret, yeni bir sabır ve yeni bir umut demek.
Kimileri dışarıda kalabalık içinde yürüyecek,
kimileri küçük bir odada üç arkadaşla kahkaha atacak,
kimileri belki sessizce dua edecek, “Bu sene biraz daha kolay geçsin” diye.
Ama hepsinin ortak bir noktası var:
Görünmek, saygı görmek ve incitilmeden var olabilmek.
2026’ya girerken yapılan tüm o ince hazırlıklar –ruj seçmekten güzergâh planına kadar–
aslında tek bir cümlede toplanıyor:
“Ben de bu hayatın içindeyim ve burada kalmaya niyetliyim.”




Yorum gönder